- Anasayfa
- Fatma Aker
“BİZİM TARHANA”
Vallahi yazmadan edemeyeceğim.
Bu bizim tarhana var ya Balıkesir’in manav tarhanası işte onun mutlulukla kesin bir bağlantısı var.
Hele bizim evde babamın yıllar içinde edindiği deneyim ve damak tadının biraz da yediğinden keyif almayı seven biri tarafından yaptırılıyorsa bu tarhana offff.
Yerken mutlu olma garantili yol afedersiniz tarhana bile satarsınız.
Şöööyle yağlı tarafından bolca koyun yoğurdu!
Dişe gelir şekilde çekilmiş bolca nohut göcesi!
Yeterli miktarda bahçede analık tohumdan yetişmiş domates ve kırmızı biber oldu mu yanında yatmak aklına bile gelmez direk yersin.
Tabi olmazsa olmazı Balıkesir’in meşhur yerli sarımsağı şart.
(Laf olsun diye yazmıyorum ha.
Cidden bir zamanlar Balıkesir sarımsağı çok meşhurdu.
Sırf sarımsakla geçinen kalburüstü köyler vardı. Simdi mi?
Hepsinin üzerine lanet yağdı çin sarımsağı, israil tohumuyla kalburun altında bile kalamadılar.
Bizde tarhanayı kışın yağda kavrulmuş kuru biberle, yazın kızarmış yeşil biberle yersin.
E bu kadar anlattım nasıl yapılır onu da diyeyim.
Tarhanamızın en büyük özelliği aynı gün içinde pişirilip, gozerden geçirilip kurumaya bırakılması.
Kazanda önce bir kac gün önceden mayalanan yoğurt, rendelenmiş domates biber konur, üzerine göcesi tuzu eklenir ve bir ön pişirme yapılır.
Sonra dikkatlice elenmiş un. azar azar eklenir.
Ki aldığından fazla un hem tadı, hem kıvamı bozabilir.
Eklenen unla da karıştırmadan malzeme pişerek unu iyice bünyesine çekene kadar pişirilir.
Daha sonra tahta küreklerle karıştırılır.
Gerekirse un eklenir.
En son pişen tarhana kazanın tabanına iyice basılır bir saat kadar dinlendirilir.
Sonra temiz bir yere temiz örtülerin üzerine çıkarılır ve dökülür.
(Dökme işi büyük parçaların el ile ufalanması gözerden geçecek kıvama getirilme işlemidir.)
Örtülerin üzerine serilen tarhana gölgede iyice kurutulur ve yıl boyu yemek için saklanır.
Pişirirken de muhacir tarhanası gibi suya ıslatılarak değil, yağ domates salça kavrulur suyu eklenir ve direk kaynayan suya bir el ile karıştırılırken eklenir ki topak olmasın.
İşte böyle azcık mutlu oldum ve sizinle paylaşmak istedim.
Bir de hep hayıflanırım böyle bir çorba niye lokantalarda yer almaz diye?
Ama 2018'de ilk defa Kütahya otogarında bir esnaf lokantasında yemiştim mayalı olanından.
Bizimki olmaz heral çünkü biz tarhanayı bekletmeden yemeyi severiz.
Bir de artanı ısıtıp yemeyiz tadı kaçar.
Tarhana tadında günlerimiz hep var olsun.
Not: Bu günlerde paylaşımlarım ego kokuyor gibi dursa da, öyle değil üretiyor olmanın ve kendine özgüvenin mini minnacık yansımaları olabilir.
Imsulã
FATMA AKER