Bu haber 3435 kere okunmuş. 08/07/2020

Paylaş Tweetle Paylaş Yorum Yap

“BABAM SABAHATTİN ALİ”

“MÜZİK DALINDA YURTDIŞINDA DEVLET BURSLU OKURKEN YILLARCA SABAHATTİN ALİ’NİN KIZIYIM DİYEMEMENİN IZDIRABIYLA GEÇTİ YILLAR…” Prof.Dr.Filiz ALİ

KIRKLARELİ, SABAHATTİN ALİNİN KATLEDİLDİĞİ DEĞİL,SONSUZA DEK YAŞATILAN KENT OLARAK ANILACAK VE BURADA YAŞAYANLARIN NABZI MUSTAFA KEMAL ATATÜRK DİYE ATAR... Belediye Başkanı Mehmet Siyam KESİMOĞLU

Kırklareli’nde Her yıl Belediye Başkanı ve Çağdaş Yaşam birlikteliği ile 29.Sabahattin Ali Kültür günlerinde bir ilke isim babalığı yapmanın mutluluğunu yaşadım.Edremit ile KIRKLARELİ kardeş kent ilan edilmiş oldu.Sabahattin Ali Edremit dağlarında yaşamış ve KIRKLARELİ dağlarında sonsuzluğa yürümüştü. Törende İlknur Doğan Kamalı “İÇİMİZDEKİ MASUM SABAHATTİN ALİ” konuşmasıyla,Aysun ve Ali Kocatepe halkın beğenisini toplarken,Filiz ALİ’ninkatılımıylaDuayen yazar,belgeselci Nebil ÖZGENTÜRK’ün hazırladığı Sebahattin Ali Belgeselini keyifle izlemiştik.(İlk olarak ta Güre-Sarıkız Kazdağları müzede soğuk bir kış günü izlemiştim.) Finalde Kırklareli Çağdaş Yaşam Başkanı Birsen MERİÇ,Edremit Çağdaş Yaşam Başkanı Nedret ALDEMİR ve Haşmet kardeş kent Çağdaşyaşam olarak plaket töreniyle günü sonlandırdılar. (Gönlümdeki tek eksiğim,çok sevdiğim Belediye Başkanı KESİMOĞLU’nun aramızda olamayışı ve Barış Yorganımızla gururlandığımız Atatürk evine yürüyüş yapamamak oldu. Birde Ankara’dayaşayan Fotoğraf Hocam Devlet Sanatçısı Ozan SADIÇ’ın  Sabahattin Ali ile yaşanmış anıları anlattırmak için sağlık nedeni ile gelemeyişi oldu.)

BABASININ MEZARINI ARAYAN KIZ – FİLİZ ALİ

“Televizyonda (Görkemli Hatıralar)Programını izlerken not alabildiklerim ve tanıdığım kadarıyla;

1950 li yıllarda ben ve annem Sabahattin ALİ’nineşi veya kızı olduğum cümlelerini kullanamamanın ıstırabını yıllarca yaşadık.15 yıl kitapları basılmadı. Yasaklar 1963 yılında yasa değişikliğine kadar.

Konservatuarda ilk hocam Macardı. Sonraları Ferhunde Erkin hocamıda çok sevmiştim.

Babamın mezarını aramak için Kırklareli-Üsküp Saraza köyü yakınlarında çam ormanları arasında muhteşem bir kaya babamın mezarı olarak kabul ederken göz yaşlarım yüreğime akarak,baba kokusunu ağaçlarda,esen meltem rüzgarında aradım.

Babam iyi bir Fotoğraf tutkunu,sanatçıydı yazarlığının dışında.İyiki çocukluğumda onunla bol bol fotoğraflarım olmuş. Sevgimi, özlemimi o fotoğraflarda gizliyorum.Babam son iki yılını hiçbir gazetecinin yapmadığı muhalefet görevini hiç sakınmadan yapmış,inancını açıklamaktan korkmazdı fakat bu cesaretini kalleşçe bir saldırı ile canıyla ödemiştir.Yaşadığımız günlerde devamlı takip edilirdi. Bizlere belli etmemeye çalışır,huzursuzetmezdi.BÜYÜK ADA gezimizi hiç unutamam. Çok mutlu anılar, faytongezileri,piknik,sohbetler sonucu  iskeleyegeldiğimizde,çok sevdiğim paltomu unuttuğumu hatırladım,endişeme babam gülerek,(kızım panik yapma arkamızda bizi gün boyu takip eden memurdan rica ederim,paltonu sana iade ederler demişti.

Babam fazla öğütlerle beni yönlendirmemiştir.Babamınduygu ve düşünceleri,yaşam felsefem olmuştur.Kendisini izleyerek hayat dersi çıkartıyordum.Müzik isteğimden çok mutluydu.En çok Ankara Radyosuna gidişimle gururlanır,yol uzun yoruluyorum diye hiç olmazsa gelirken Traleybusa bin diye ısrar ederdi.

Babam eğitim camiasında sevilir en yakın dostlarımız,MilliEğitim Bakanlığının başlattığı Tercüme büro elemanları yakın aile dostlarımızdı,AbidinDino,MeliheBerker,NahitÇakıran,Behice Boran gibi...

Yazılarını ve şiirlerini önceleri bana mutlaka okurdu,Duygularımın gelişiminde önemli yer etmiştir Rüzgar şiiri.Yazma tutkum halen devam ediyor ve bu konuda Babamın çok tanınmış bir ebediyatçı olması nedeniyle çok titiz davranıyorum. Türkçe ve üslup açısından saçma sapan konuları yazmak istemiyorum, Bu nedenle daha çok Müzik konularını yazmayı ilke edindim.20 sene Milliyet gazetesine yazdım.ŞimdiAyvalık’ta AİMA (Ayvalık İnternational Music Academy) öğrencilerimede o titizliğiaşılıyorum. TRT de1962 den 1995 e kadar müzik programları hazırladım.Genç kuşaklar çok eksik duygularla,bilgilerle eğitiliyor diye hissediyorum. Osmanlı şiir dünyasına verilen zamanlama Cumhuriyet şiirleri ve yazarlarına verilmiyor. Bununlailgili enterasan bir anı özelikle 15 yaş gençlerimizin Mutlaka okumasını önerdiğim “KÜRK MANTOLU MADONNA” Havran yöresinin bir gerçek anısıyken, bir gün TV programında bunu Avrupalı PopŞarkıcı MADONNA’nın hayatı diye açıklamışlardı hayretle…(Sırca Köşk,Kuyucaklı Yusuf öncelikli olarak bence tüm eserlerini yeni nesil okumalıdır.Sevgiyi hissetmelidirler.)

İlk şiir bestelenmesi ALDIRMA GÖNÜL olarak  toplumumuzda beğeni toplamış, Milli şarkı haline geldi sanki. Hele Edip Bayramın duygusal yorumu bir harika. Zülfü Livaneli ve Ali –Aysun Kocatepe’ninyorumlarıda beni çok mutlu ediyor.Özellikle KOCATEPE çifti bu konuda çok özel bir albüm ve konser çalışmaları ile sanki babamın ruhunu canlandırıyorlar.

Babam ilk sevgilisi ve son sevgilisinnin isimlerini bütünleştirerek LİLİMALLEN şiirini,bestelenmiş olarak yurt dışındaZagrep radyodan dinlerken çok duygulanmıştı. (Savaşa nefes aldıran şarkı)bende çok beğenirim.22 Dilde söylenen LEYLİM LEY de beni çok duygulandırır.Babam, söz arası “Türküler,kanunları yapanlardan daha güçlüdür ve sonsuza dek yaşar.”Demişti...

Ayvalık yaşantımız,sevGimiz 1922 yıllarına dayanır. Emekli olunca tüm yaşam Ayvalık’ta geçsin diye düşleyerek 1995 yılında burada bir ev satın aldım.Sakin yaşamak hoş ama yararlı olamamak benim ilkem değildi. Bu nedenle Müzikle ilgili bir eğitim konusunda yararlı olabilmek amacıyla Ayla Erduran dostumla çeşitli aşama ve mücadelelerle önceleri misafir mekanlarda sonraları yaptığımız işi taktir eden bir aile dostumuzun Haluk ve Tunçay BARUTCUOĞLU deniz kenarındaki muhteşem evlerini bağışladılar ve 2003 yılında Eczacıbaşı Vakfı binamızın onarımını ve masraflarını karşılayarak AYVALIK MÜZİK AKADEMİSİ’nigerçekleştirdik.Birçok öğrencimizi yurt dışında başarılı olacak konumda eğitmenin huzur ve mutluluğunu yaşıyorum.Enkıdemli öğretmenimiz LukasDavit Almanya ve Cunda arasında Keman sevdasıyla Ayvalık’ta tanımayanımız yoktur. Kendisineminnettarız.Almanya’ya giden öğrencilerimizin maddi manevi koruyucu meleğidir... Çiğdem İyicil’de Mimar SinanÜniversitesi bölüm başkanı olarak ve Fransa dan Pierre Amoyel eğitim hizmet çıtamız yüksektir.Haftada bir gün Sabancı Üniversitesinde ders veriyorum.Kütüphanesinehayranım,istediğiniz kadar Opera,Konser ve besteciler hakkında Filim kayıtları,belgeler mevcut...

Sonuçta şimdilerde hiç saklamadan. Sebahattin Ali’nin kızı olmaktan gurur duyuyorum,Nebil Özgentürk’e minnettarım. Babamın belgeselini harika gerçekleştirdi.Kırklareli halkına da minnettarım babamın meçhul mezarına sahip çıkıyorlar.İsminisaygı ile sonsuza dek devam ettirme yarışı içindeler. Benimde birinci arzum Babamın katledilme sebepleri hakkında belgelerin gün ışığına çıkartılması ve gerçek mezarının bulunması beni çok duygulandırır.İkinciolarakta Akademimizin dışında Bir AYVALIK RADYOSU’nun kurulmasında programlaryaparak, yerimiz ve bilgimizi daha çok paylaşmak... Geriye bu baki gök kubbede hoş bir seda bırakmaktır...

FOTOĞRAF KOÇU

EĞİTMEN – GAZETECİ

ARAŞTIRMACI YAZAR

Haşmet DEMİRBİL