TUNCEL KURTİZ TURGUT ÖZAKMAN
Varlıkları ile kimi insanlar,
Sanki kolumuz kanadımızdırlar.
Kimi zaman köyden, mahalleden;
hele de aileden, candan olanlar?
Yaşa-moral dayanaklarımızdırlar.
Gün gelir de çekilince yaşamdan,
bizleri ortala yerde, tek başımıza
ve yapayalnız bırakmış gibi olurlar.
Bir yandan onlar için yazıklanarak,
adeta içimiz sızlayarak kan ağlar.
Ve bir yandan da arkalarından,
yokluklarından kalan boşluklar,
hiç kapanmayacak gibi dururlar;
yerleri bir daha doldurulamazlar.
Tuncel Kurtiz/Turgut Özakman;
ikisi de onlardandırlar.
Tuncel Kurtiz,
Turgut Özakman,
akan damarımızdırlar.
Nice ortak duygularımız
ve ortak davalarımızdırlar.
Geçmişten bugüne, geleceğe
uzanan çağdaşımızdırlar.
Aramızdan ayrıldı ikisi de
peş peşe 27-28 Eylül 2013’te.
Yazar Turgut Özakman ile
birer Mustafa Kemal olduk
Çanakkale’de.
Kurtuluşun da tanığı olarak,
Hepimiz “Çılgın Türk” olduk.
Cumhuriyeti de birlikte kurduk.
Döne dene kıvançla gurur duyup;
içimizde sakladığımız Atatürk’ü,
onunla yeniden bulduk.
Tuncel Kurtiz,
sinema, tiyatroda
hep delikanlı yaşında.
Şimdi artık Kazdağları’nın
yamacında hep yanı başımızda.
Sonsuza kadar sonsuzluğa oradan
dünyaya hep bizimle bakmakta.
Nasıl anlatılır bilinmez;
o öyle bir delikanlı.
Yüzünden nur,
sözünden huzur akmakta.
Bir devrimci tepeden tırnağa.
Bir devrimci olarak da devrimi,
insanın ruhundan başlatmakta.
Ne varsa kötü ve köhnemiş olan;
insana ve insanlığa karşı duran;
durmayan bir isyan olup akmakta.
Duruşu insanlık-hak-adalet kavgası,
insanın ve insanlığın itiraz deryası;
lakin sözler yetersiz, aciz kalmakta,
bu “yaşsız delikanlı”yı anlatmakta.
Tuncel Kurtiz ruhu artık aramızda
dolaşmakta Kazdağları yamacında.
Sonsuza kadar yanı başımızda,
yaşamakta Çamlıbel sırtlarında.
Tuncel Kurtiz/Turgut Özakman,
düşündükçe büyümekte büyüdükçe.
Tuncel Kurtiz ve Turgut Özakman;
aramızdan ayrıldı-veda etti dünyaya.
Eksildik, telafisi yok bunun bilsek de.
Bilesiniz; adınız, varlığınız yaşayacak
beynimizde, yüreğimizde, bilincimizde.
Her ikisine de sonsuz sevgilerimizle...
YAVUZ CEMİL YAVUZ