- Anasayfa
- Mehmet Çağ
“ÇOCUKLAR VE OYUN…”
Tüm dünyada anlaşılan ve paylaşılan yegane şeydir oyun. Konuşmaya bile gerek kalmadan başlayıverdi mi insan her şeyi unutur. Bırakır kendini kollarına huzur bulur. Psikoterapide de aynı şekildedir. Çocuk başladı mı oyunlara derinlere dalar gider, herkes onun dışarı yansıyan problemlerine odaklanırken o oyun ile bu problemlere sebebiyet veren kök sorunlarına iner. İçsel iyileşme mekanizmasını tıkayan her türlü problemi çocuk oyun ile ameliyat eder ve kendi kendine iyileşir. Bu zamanın en üzücü yanıdır çocukların elinden oyunun alınması. Bu kötülüğü onlara yapanlar sözde onları en çok seven büyükleridir. Çocuk, elinde ki sihirli değneği alınınca artık eskisi gibi yaşadığı sorunlarını, çözememeye başladı bu yüzden ruhsal problemleri arttı. Çocuk bu zamanda işgal edilmiş bir ülke misali oyunun, dünyasından çıkarılması ile birlikte elinde ki her şeyini kaybetti. En önemlisi benliğini, ruhunu, hayallerini ve yarınlarını kaybetti. Ünlü düşünürün de dediği gibi: Oyun oynanmamış çocukluk, yaşanmamış ömür gibidir’’. Öyle bir zamana geldik ki etkinliğin adını oyun koydular buna insanları da inandırdılar, sokakların ruhunu çaldılar, çocukları modern hapishaneler olan evlere doldurdular. Yetmedi bir daha aslına dönemesinler diye teknolojik ürünlere bağımlı kıldılar. Bu gidişin sonu iyi değil. Yapılacak olan şey sadece çocukların değil tüm insanlığın aslına geri dönmesi olacaktır. Sokaklar canlandırılmalı, çocuklara geri verilmelidir. Aileler bu konuda ısrarcı olmalı, yetkililer mutlaka harekete geçmelidir, çocuklar dilediğince özgür bir şekilde oyunlar oynayabilmeli, sokaklara gasp edilen ruhu geri verilmelidir. O zaman görülecektir ki çocuklarda görülen ruhsal problemlerde önemli azalmalar olacaktır.
MEHMET ÇAĞ
PSİKOLOG