Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

ERDAL EREN BURHANİYE’DE BASIN AÇIKLAMASIYLA ANILDI

Bu haber 673 kere okunmuş. 14.12.2023 Perşembe 21:17

12 Eylül 1980 darbesinde yaşı büyütülerek asılan Erdal Eren, ölüm yıl dönümünde Burhaniye Cumhuriyet Meydanında yapılan bir basın açıklaması ile anıldı. Burhaniye Emek Demokrasi Güçleri tarafından yapılan basın açıklamasını Nafi Maraş okudu. Yapılan basın açıklamasında şu görüşlere yer verildi: “12 Eylül faşist cunta yönetiminin astığı Erdal Erenin idamın üzerinden tam 43 yıl geçti Erdal Eren 25 Eylül 1961 Giresun doğumludur. Ankara da meslek lisesinde öğrenim görmektedir, bir taraftan Ankara orta öğrenimliler derneği de faaliyet sürdüren, diğer taraftan yurtsever devrimci gençlik derneklerinde görevler üstlenen bir gençtir. Ülkede yaşanan sömürü düzenine karşı yükselen devrimci mücadelede sorumluluk almış, öğrenci gençliğin bilimsel, özerk, laik eğitim hakkı mücadelesinde ön saflarda mücadeleyi omuzlamış, sıkıyönetimin baskı şiddet sindirme çabalarına karşı meydanların örgütlenmesinde aktif görevler üstlenmiş bir gençtir. İdam edildiğinde daha 17 yaşındadır. 1970-1980 yılları Tüm dünyada güçlenen gelişen devrimci halk hareketlerine ve gençlik hareketlerine paralel olarak ülkemizde de işçi, köylü, aydın ve gençlik hareketlerinin hızla yaygınlaşmaya başladığını görüyoruz. Bu süreç fabrikaların, okulların mücadele merkezlerine dönüşerek hızla kitleselleşme örneklerinin ortaya çıktığı dönemlerdir. Mücadeleci güçlerin (işçi, köylü, gençlik) birleşik toplamından oluşan toplumsal muhalefetin, ortaya çıkardığı güçlü mücadele yöntemleri mevcut rejimi tehdit etmeye başlamış, sermaye düzeni sistemde her istediği değişimi yapamaz duruma gelmiştir. Tabi ki bu süreç, aynı zamanda, toplumsal sınıf eksenli mücadelenin yanı sıra özellikle öğrenci gençlik hareketlerinin okullardan sokaklara inmeye, halk güçleriyle birleşmeye başladığı, askeriyede, kolluk kuvvetlerinde, yargıda, halkın tarafına geçenlerinin sayılarının her geçen gün arttığı, saflaşmanın netleşmeye başladığı bir dönemdir. İşte bu gelişmeyi tehlikeli bulan ve iktidarlarını tehlike de gören burjuvazi, emrindeki generalleri harekete geçirerek ülke yönetimine el koymaya karar vermiş hiç vakit kaybetmeden 12 Eylül 1980 darbesi gerçekleştirilmiştir. 12 Eylül ile hedeflenen nedir? Bir taraftan gittikçe gelişen devrimci toplumsal muhalefeti ezerek susturmak, diğer taraftan burjuvazinin ihtiyaç duyduğu halk düşmanı ekonomik ve politik düzenlemeleri gerçekleştirmekti. Darbeyle birlikte ülkede uygulanan sıkıyönetim ile grev, gösteri, yürüyüş, toplantı hakları yasaklandı. İnsan hakları rafa kaldırıldı, en insani talepleri bile Engellemek için kontra teknikleri kullanıldı. Ekonomik ve siyasal kadrolar açısından sermayenin ihtiyaç duyduğu 24 Ocak kararlarının önündeki engeller hızla ortadan kaldırıldı. IMF nin ve Dünya Bankasının uzun yıllardır dayattığı, emekçileri baskılayan, gelirlerini kısıtlayan, örgütlerini dağıtmayı hedefleyen liberal sömürge düzenlemeleri bir bir yürürlüğe konuldu. Ülke hızla ithalata ve dış borçlanmaya dayalı, neoliberal serbest piyasa modele geçti. Ülkedeki madenler başta olmak üzere yer altı, yer üstü öz kaynakların tamamı emperyalist kapitalist sistemin yağmasına açıldı. Az çok yabancı sermaye ile rekabet etme yeteneği olan fabrikaların kapatılması veya sözde özelleştirme yöntemleri ile emperyalistlerin çıkarlarına uygun hale getirildi. İşçinin köylünün memurun gençliğin uzun mücadeleler sonucu kazanmış olduğu ekonomik, özlük, sosyal, örgütsel birçok hak ya tamamen ortadan kaldırıldı veya kullanılamaz duruma getirildi. Emekçilerin temel ücretleri düşürülerek, dolaylı vergiler artırılarak, Büyük sermayeden alınan vergiler muafiyetler, teşvikler aflarla vergi dışı bırakılarak burjuvaziye yeni kaynaklar yaratıldı. Bu uygulamalara karşı çıkan 650 000 kişi gözaltına alındı, 230 000 kişi askeri mahkemelerde yargılandı, cezaevlerindeki işkencelerde 171 kişi öldü. Toplamda 48 kişi idam edildi. Diyarbakır, Metris Sağmalcılar, Mamak, Ulucanlar vb. cezaevleri ülkenin en çok konuşulan gündem maddeleri haline geldi. Mevcut yasaların rafa kaldırıldığı, hukukun en temel kurallarının bile uygulanmadığı yargı sisteminde, asmayalım da besleyelim mi anlayışının hakim olduğu generaller düzeni hakim oldu. Bu karabasan zamanlardan kurtulmak için uzun mücadeleler, ağır bedeller ödemek zorunda kalındı. Bugün her ne kadar cunta tarafından yönetilmiyor olsak da, kapitalist sermaye o günkü planlarından ve hedeflerinden vaz geçmiş değildir. Eğitimden sağlığa, tarımdan sanayiye, güvenlikten yargı sistemine o günden bugüne birçoğunu gerçekleştirmiş durumdadır, 12 Eylül anayasası bugüne kadar 21 kez değiştirilmiş olmasına rağmen anayasada 12 Eylül ruhu korunmuş, o günkü cunta hukuku keyfim bilir hukukuna dönüşerek varlığını sürdürmektedir. O günlerde Erdal Eren’e uygulananlar cunta hukukunun benzerleri, bugün Selahattin Demirtaş'a, Osman Kavala ya, Can Atalay’a daha nice gazeteci, yazar, çizer aydına uygulandı uygulanmaya devam ediyorlar. Bu da gösteriyor ki bizler kendi yasalarımızı yapacak, kendi iktidarımızı kuracak, bir mücadeleyi başaramadığımız sürece, var olan kazanımlarımızı dahi bir bir kayıp etmeye devam edeceğiz. Erdal Eren şahsında o dönemin işçisinin, köylüsünün, gencinin uğruna ağır bedeller ödediği hak ve özgürlükler mücadelemiz aynen sürüyor, sürecek. Laik bilimsel özerk ulaşılabilir eğitim mücadelemiz sürüyor, sürecek. Bağımsız, Demokratik, özgür, eşitlikçi Türkiye mücadelemiz sürüyor, sürecek. Bu ülkenin Denizleri, Mahirleri, İboları, Erenleri hep vardı, var olacak korkunun ecele faydası yok, işçiler emekçiler gençler kazanacak, halklar kazanacak, biz kazanacağız. Burhaniye Emek Demokrasi Bileşenleri” Haber ve fotoğraf: Şenol TORLAK

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

4 + 7 = ?