Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

“YAŞAMAMIN ANLAMI”

Bu haber 546 kere okunmuş. 15/05/2023

“Şu yaşıma geldim geleli bir şey anlamadım şu yalan dünyadan.” diyenleri çok duymuşumdur. Sazın teline vurur âşık; söz, gelir nefeste dile,

Şu yalan dünyaya geldim giderim

Gönül senden özge yar bulamadım

Yaralandım al kanlara belendim

Elimin kanını yur bulamadım

Derinlik psikolojisinin üç büyük kurucusu Freud, Jung ve Adlerdir. Alfred Adler bireysel psikoloji ekolünün kurucusu olmakla beraber  bireyin yeniden uyum sürecinde sosyal unsurun önemini vurgulayan ve psikiyatriyi topluma taşıyan ilk kişi olmuştur. Avusturyalı psikiyatrist, Ne için yaşıyoruz? Kitabında “ Bir insana ‘Yaşamanın anlamı nedir?’ diye sorarsak  belki de cevap veremeyecektir. İnsanlar genelde bu soru üzerinde kafa yormazlar ve çözüm üretmeye çalışmazlar. Sorunun insanlık tarihiyle aynı yaşta olduğu ve bugün bile gençlerin, yaşlıların, ‘Ama tüm bunlar ne için’, ‘Yaşamanın nasıl bir anlamı var?’ diye feryat ettikleri doğrudur. Aynı zamanda bir yenilgiye uğradıkları zamanda böyle sordukları olur. Bilimsel temellere dayanan yaşam anlamına, ortak tanımlanmasına, doğru anlam düşüncelerinin, bize insanlığı ilgilendirdiği oranda, gerçeğin karşısına çıkabilecek duruma getirecek bir anlama ulaşabiliriz. Burada tespit etmeliyiz ki, ‘doğru’ ‘insanlık için doğru’, insani varlıkların amaç ve hedefleri için doğru anlamına gelmektedir. Biz, bize bu yaşam mekânımızın sunduğu kısıtlamaların altında sunduğu imkânlarla bedensel ve ruhsal anlamda gelişmek zorundayız. Yaptığımız her şeyde eylemlerimiz insan, yaşamının çeşitli durumlarına kişisel cevabımızdır.”

 İnsanın çevresindeki ve doğasındaki kısıtlamalar onun amaçlarına ve insanlığa fayda sağlamasını engeller. Bu anlamda insan insanla var olur, diğer insanlara da bağımlıdır. Kendisi ve insanlık için eylemlerinde, yaşam sorunlarının çözümünde toplumun yeri önemlidir. Bireysellikten topluma doğru bütünleşip bir olmak doğasına uygundur.

Adler ne yapmamız gerektiğini söylüyor bize, “Eğer yaşamımızı devam ettirmek istiyorsak, duygularımız bile huzurlu bir toplum için bu görevle amaç ve hedeflerin en önemlisiyle, kişisel yaşamımızın ve insanlığın yaşamının üzerinde yaşadığımız dünyada hemcinslerimizle işbirliği içinde olmalıdır. Her bireyin ve toplumun yaşamının korunması amacı için bu gerçek göz önünde bulundurulmalıdır.”

Karınca Misali yani, Nemrut, ona karşı gelen Hz İbrahim peygamberin ateşte yakılması emrini vermiş. Meydanda odunlardan büyük bir yığın yapıp odunları tutuşmuşlar. O kadar büyük bir alevmiş ki bulutlara kadar yükselmiş. Bütün hayvanlar ateşten korkmuş kaçmış.  Nemrut, ne güçlü bir kral olduğunu herkes anlasın, görsün istemiş. Nemrut’un askerleri İbrahim Peygamber’i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacaklarmış. Bu sırada göklere kadar varan ateşe doğru bir karınca ağzında küçücük bir damla su ile telaşla gidiyormuş.  Başka bir karınca onun bu telaşını görüp sormuş, “Acele ile nereye gidiyorsun?” Telaşla yetişmeye çalışan karınca, ağzındaki bir damla suyu ellerinin arasına alıp cevap vermiş, “Haberin yok mu? Nemrut, İbrahim peygamberi ateşe atacakmış.  Meydana ateşin olduğu yere su götürüyorum.” Diğer karınca kahkahalarla gülerek demiş ki, “Senin yanan büyük ateşten haberin yok mu? Ateşe hiç bakmadın mı? Ne kadar büyük, senin bir damla suyun ateşe ne yapabilir ki?” Bir damla su taşıyan karınca, “Olsun demiş ben niyetlendim, İbrahim’in yanındayım.”

Buradaki karıncanın yolu, tarafı adaletin, sevginin, kardeşliğin, ilmin, barışın yoluydu. Yaşam dikenli, karanlık, çıkmaz yollarla dolu olabilir. Biz bu olumsuzluklara karşı, "Yapacağım elimden ne gelirse, bir nergis kadar ufak olsa bile." diyen Emily Dickinson gibi düşünelim, yapalım.

Pir Sultan’la başladığımız gibi onun dizeleriyle bitirelim yine…

Pir Sultan Abdalım dağlar ben olsam

Üstü mor sümbüllü bağlar ben olsam

Âlem çiçek olsa arı ben olsam

Dost dilinden tatlı bal bulamadım

AYŞEGÜL AKAY

YAZAR

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

8 + 9 = ?