Namaz Vakitleri
Görüntülenen Şehir:   Loading
Puan Durumu Loading
Gazeteler
  • Akşam Gazetesi
  • Bir Gün Gazetesi
  • Bugün Gazetesi
  • Cumhuriyet Gazetesi
  • Dünya Gazetesi
  • Fanatik Gazetesi
  • Fotomaç Gazetesi
  • Güneş Gazetesi
  • Haber Türk Gazetesi
  • Hürriyet Gazetesi
  • Millî Gazete
  • Milliyet Gazetesi
  • Posta Gazetesi
  • Radikal Gazetesi
  • Sabah Gazetesi
  • Sözcü Gazetesi
  • Star Gazetesi
  • Takvim Gazetesi
  • Taraf Gazetesi
  • Türkiye Gazetesi
  • Vatan Gazetesi
  • Yeni Akit Gazetesi
  • Yeni Asta Gazetesi
  • Yeni Şafak Gazetesi
  • Zaman Gazetesi

BİR “TEVFİK FİKRET” ŞİİRİ “DOKSAN BEŞE DOĞRU”

Bu haber 652 kere okunmuş. 19/02/2021

İnsanın kişisel tarihinde öylesine

belirgin noktalar olur ki,

ne yapılsa da silinmez.

İz bırakır derinliklerde.

Kimi pembedir bu noktaların;

kimi kara, kimi de gri olur.

Toplumların ki gibi...

Son sınıftayken dönem çalışması

olarak, dersin hocası;

“Tevfik Fikret ve şiirlerinden

herhangi birisinin çok yönlü

incelenmesi” ödevini verdi.

Sonunda buldum onu:

“Doksan Beşe Doğru.”

İlginç olan, hocanın bu çalışmamı

bitirip teslim etmemi istediği tarih,

o yılın 19 şubat günü olmasıydı.

Öyle de yaptım ancak rastlantı

bu ya; Tevfik Fikret de bu şiirini

1912’nin 19 Şubat günü yazmıştı.

O gün geldiğinde teslim ederken

çalışmamı; hoca bir çalışmama,

bir de bana bakıp şaşkınlıkla;

yazıp dikkatimi çekti 19 şubata! 

“Hayret, bu ne rastlantı böyle?

Bir de sonucuna bakarız!” dedi.

Sonucunda da tam not geldi.

O günden beri hafızamdadır izi.

Tarih bugün de “19 şubat” yine!

Keramet acaba nerde, kimde?!

Tevfik Fikret’ten işte; 

“Doksan Beşe Doğru.”

“Bir uğursuz dönem, yine çiğnendi and’lar;

Çiğnendi, yazık, milletin yüksek umudu!

Kanun diye yerlere sürtüldü alınlar;

Kanun diye, kanun diye, kanun tepelendi.

Boşuna bu çığlıklar yine, boşuna haykırışlar!

Ey bir düş gibi nice kapkara günler,

O cehennem akışınızı bir an yineleyin de,

Dönsün bize geçmiş, o derin, küskün gözler…

Yazık! Kaç yıldır, nice zamandır çekilenler

Yazık! Ne bir ders öğretmiş, ne bir düşünce!

Oysa hiç silmez tarih bir kez yazdıklarını;

Doksan beşi aç, gölgesi açgözlü bir tacın

Saklar telaşlı, çekingen, inatçı; saklar

Karanlık tavırlarını bir uğursuzluğun;

Hala o kuruntular, o düzenler, o fesatlıklar!

Hala o gecenin süregelen karanlığı,

Hala o bilgisizlik, herkesi bilgisiz görme,

Hala o bir yığın üzüntü vatanın payı,

Hala düşünen başları hep tokatla, tepeleme,

Hala yan tutma, kayırma, senden, benden sayma,

Hala “Bu senindir, bu benim!” üleşimi geçerli,

Hala hakikatle vatanperverlik gazab altında.

Hep aynı bayat şarkı, saygısızca, sürekli,

Ama son söz: Sevgili millet çok yaşa!

Millet yaşamaz hukuka, hakka hasretle solurken,

Sussun diye vicdanına yumruklar inerse;

Millet yaşamaz, meclisi hakir olurken,

Aldatıp korkutmayla titrer ve sinerse;

Millet yaşamaz, durmadan boğulurken!

Kanun diyoruz; nerde o tapılası hayali varlık?

Düşman diyoruz; nerde bu? Dışta mı, biz mi?

Özgürlüğümüz var diyoruz, şanlı, yüksek;

Kanun mu bize düşman, yoksa özgürlük mü?

Zorbalığın ateşli bir hışmıyla değişip,

Ey millete bir sille gibi inen çirkin darbe!

Ey kanuna hürmeti çiğneyen zulmün tekmesi!

Milleti, hakkı hukuku mukaddes sayan her

Vicdan zilletle, lanetle anar ezeni…

Düşsün baskıya kapılıp eğilen baş,

Kopsun, bir hak diye alkışlayan eller!

19 Şubat 1912’den,

19 Şubat 2021’e,

tam 109 yıl geçmişse de;

sonsuz sevgilerle Tevfik Fikret’e…

YAVUZ CEMİL YAVUZ

YorumlarBu habere hiç yorum yapılmamış     'İLK YORUMU SEN YAP'

Adınız Soyadınız:

E-Postanız:

Yorumunuz:

8 + 5 = ?